Açgözlü Köpek ve Deredeki Yansıması Masalı Oku
Bir varmış, bir yokmuş. Uzaklarda, yemyeşil bir köyde yaşayan bir köpek varmış. Bu köpek, diğer köpeklerden çok farklıymış, çünkü elindekilerle yetinmeyi bilmez ve hep daha fazlasını istermiş. Köydeki insanlar onu “Açgözlü Köpek” olarak tanırmış.
Bir gün, Açgözlü Köpek köyün fırını yakınlarında dolaşırken, yere düşmüş kocaman, iştah açıcı bir kemik bulmuş. “Bu benim için!” diye düşünmüş ve kemiği kaptığı gibi bir ağacın altına oturmuş. Tam kemiği yemeye başlayacakken birden duraksamış. “Ya başka köpekler beni görüp kemiğimi almak isterse?” diye içinden geçirmiş.
Bunun üzerine kemiğini güvenli bir yere götürmeye karar vermiş. Hem kimsenin onu bulamayacağı hem de keyifle yiyebileceği bir yer aramaya başlamış. Ormanın derinliklerine doğru yol almış.
Yürürken bir dere kenarına varmış. Su berrak ve dinginmiş. Açgözlü Köpek tam derenin üzerinden geçerken suya bakmış ve orada bir köpek görmüş! Ama o da ne? O köpeğin ağzında da kocaman bir kemik varmış.
“Demek benim kemiğime göz koydu! O kemiği de almalıyım,” diye düşünmüş Açgözlü Köpek. Hiç düşünmeden o köpeğe hırlamış, ama dere kenarında yankılanan sesi dışında bir şey olmamış. “Beni ciddiye almadı,” diye sinirlenmiş ve daha da sert bir şekilde havlamış. İşte o an, kendi ağzındaki kemiği suya düşürmüş!
Kemik bir anda suyun derinliklerinde kaybolmuş. Açgözlü Köpek paniğe kapılmış. Hemen suya atlayarak kemiğini aramaya başlamış. Ancak ne kadar ararsa arasın kemiği bulamamış. O anda anlamış ki, sudaki köpek aslında kendi yansımasıymış ve gördüğü kemik kendi kemiğiymiş.
Yorgun ve üzgün bir şekilde dere kenarına oturmuş. “Ah, ne yaptım ben? Elimdekiyle yetinseydim, şimdi karnım tok olurdu. Ama açgözlülüğüm yüzünden her şeyimi kaybettim,” diye söylenmiş.
Bu olaydan sonra Açgözlü Köpek, elindekilere şükretmenin önemini öğrenmiş. Artık bulduğu yemekleri başka yerlerde aramak yerine, sakince oturup keyifle yermiş. Köydeki diğer köpekler de onun bu dersini öğrenmiş ve birlikte daha mutlu yaşamışlar.