Cesur Bamsı Beyrek Hikayesi

Bir zamanlar geniş Oğuz diyarında, yiğitlikleriyle tanınan bir bey yaşarmış. Onun oğlu, daha küçük yaşlardan itibaren cesareti ve aklıyla herkesi kendine hayran bırakırmış. Adı Beyrek’miş. Henüz çocukken bile haksızlığa dayanamaz, zayıfları korur, doğru bildiğinden şaşmazmış. Halk, onun ileride büyük bir kahraman olacağını söylermiş. Dede Korkut da bu küçük yiğidin ileride “Bamsı Beyrek” adıyla anılacağını müjdelemiş.

Yıllar geçmiş, Beyrek delikanlı olmuş. Artık atına binip ok atan, düşmanı korkutan bir yiğit hâline gelmiş. Bir gün Oğuz beyleri büyük bir şölen düzenlemiş. Şölende, herkesin içinde Beyrek’in cesareti sınanmış. Ok atma yarışında en uzağa atmış, güreşte herkesi yenmiş. Bu başarılarıyla Oğuz beylerinin gözüne girmiş.

O sırada orada bulunan güzel bir kız, Banu Çiçek, Beyrek’in yiğitliğine hayran kalmış. Onun da gönlü Beyrek’e düşmüş. Ancak o dönemde kız almak kolay değilmiş. Banu Çiçek’in ailesi, Beyrek’in gerçekten kahraman olduğunu kanıtlamasını istemiş. Onu sınamak için güçlü savaşçılarla karşı karşıya getirmişler.

Beyrek yılmamış. Hepsini teker teker yenmiş. Sonunda Banu Çiçek’in gönlünü kazanmış ve nişanlanmışlar. Ancak mutlulukları uzun sürmemiş…

Bir gün düşmanlar Oğuz yurduna saldırmış. Beyrek, cesurca savaşmış ama bir tuzağa düşürülerek esir alınmış. Düşmanlar onu uzak diyarlara götürmüş. Orada uzun yıllar zindanda kalmış. Ne var ki Beyrek umudunu hiç yitirmemiş. Her gün bir gün özgürlüğüne kavuşacağına inanmış.

Zindanda geçirdiği yıllar boyunca Banu Çiçek’i düşünmüş. Onu ne kadar sevdiğini, birlikte kurdukları hayalleri hatırlamış. Yüreğindeki sevgi ve vatan özlemi ona güç vermiş. Bir gün fırsatını bulmuş, zindanın demir kapısını kırarak kaçmış.

Aylar süren yolculuktan sonra Oğuz yurduna dönmüş. Ancak köyüne vardığında duydukları onu şaşırtmış: Herkes onun öldüğünü sanıyormuş! Banu Çiçek istemediği hâlde bir başkasıyla evlenmeye hazırlanıyormuş.

Beyrek hemen düğün yerine gitmiş. Banu Çiçek, onu görünce önce inanamamış. Gözlerinden yaşlar süzülmüş. “Gerçekten sen misin, Beyrek?” demiş. Beyrek gülümsemiş: “Evet, sözümde durdum, geri döndüm.”

Bu sözleri duyan Banu Çiçek, Beyrek’in elini tutmuş. Düğün durmuş, herkes şaşkınlık içinde kalmış. Oğuz beyleri durumu öğrenince büyük bir şölen düzenlemiş. Herkes Bamsı Beyrek’in kahramanlığına, sabrına ve sözünde durmasına hayran kalmış.

O günden sonra Beyrek ve Banu Çiçek mutlu bir hayat sürmüşler. Oğuz diyarında adalet, sevgi ve cesaretle yaşamışlar. Halk, onların hikâyesini kuşaktan kuşağa anlatmış. Dede Korkut da destanını tamamlayıp dua etmiş:

“Yiğitlik, doğrulukla süslenmedikçe eksik kalır. Sevgi, sabırla güçlenir. Her zaman sözünde duran insanın yüzü ak, yolu açık olur.”

Beğendiyseniz eğer diğer Dede Korkut Hikayeleri‘ne göz atabilirsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu