Fil ve Fare Masalı
Bir zamanlar, yemyeşil ağaçlarla dolu büyük bir ormanın derinliklerinde, Minik adında bir fare yaşarmış. Minik, boyunun küçük olmasına aldırmadan ormanda cesurca dolaşır, her hayvana yardım etmeye çalışırmış. Kendisinden büyük hayvanlar onu ciddiye almasa da o, iyiliğin boyla ölçülmediğine inanırmış.
Ormanın bir köşesinde, koca gövdeli, görkemli bir fil yaşarmış. Adı Duman’mış. Duman, ormanın en güçlü hayvanı olarak bilinir, yürüdüğü yerler sarsılır, sesi yankılanırmış. Herkes ona saygı duyar, ama biraz da çekinirmiş.
Bir gün Minik, ormanda gezinirken büyük bir çukurun kenarında durmuş. İçeriden inleme sesleri geliyormuş. Kafasını eğip baktığında, çukurun içinde çırpınan koca bir fil görmüş. Bu Duman’dan başkası değilmiş!
Minik, korkmadan çukurun kenarına yaklaşmış.
“Duman! Ne oldu sana?” diye seslenmiş.
Duman başını kaldırıp şaşkınlıkla Minik’e bakmış.
“Ah, Minik… Toprağın zayıf olduğu bir yere bastım ve buraya düştüm. Ne kadar çabalasam da çıkamıyorum,” demiş üzgünce.
Minik hemen plan yapmaya başlamış. İlk iş olarak hızlıca ormanın diğer ucuna koşmuş ve oradaki sarmaşıkların en sağlam olanlarını toplamış. Sonra bir sincaba, birkaç kuşa ve iki kaplumbağaya yardım çağrısında bulunmuş. Her biri Minik’in cesaretine hayran kalarak onun peşinden gelmiş.
Sarmaşıkları çukurun kenarına bağlamışlar. Minik, kuşlara sarmaşıkları yukarıdan Duman’ın gövdesine dolamalarını söylemiş. Kaplumbağalar ise ağırlıkla sarmaşıkları gergin tutmuş. Sincap da Minik’le birlikte Duman’a destek olmuş.
Birlikte çekmişler, çağırmışlar, cesaret vermişler… Sonunda Duman çukurdan çıkmayı başarmış!
Duman, yerden doğrulup gözleriyle Minik’i aramış. Küçücük fare karşısında durmuş, toz içindeki kürküyle gülümseyerek ona bakıyormuş.
“Sen… sen bana yardım ettin. Hem de en küçük olan sen,” demiş Duman, gözleri dolarak.
Minik gülmüş. “Güç, sadece kaslarda değil. Cesaret, dostluk ve biraz da akıl bazen daha güçlüdür,” demiş.
O günden sonra Duman ve Minik ayrılmaz dost olmuşlar. Ormanda kimin başı derde girse, bu ikili yardıma ilk koşanlarmış. Duman’ın gücü ve Minik’in zekâsı birleşince, kimse onlara karşı koyamazmış.
Diğer hayvanlar da artık kimin küçük, kimin büyük olduğuna bakmaksızın herkesin değerli olduğunu anlamış. Minik, o günden sonra sadece küçük bir fare değil, ormanın kahramanı olarak anılmış.
Ve ormanda, büyüklükle övünen hayvanlar artık bir kez daha düşünür olmuş:
Gerçek cesaret bazen en küçük kalpte saklıymış.
Bu masalı beğendiysen Eğitici Masallar‘ı inceleyebilirsin.