Ormanda Gizemli Harita
Bir zamanlar, yeşilin her tonuna bürünmüş, kuş cıvıltılarının hiç susmadığı büyük ve huzurlu bir orman vardı. Bu ormanda hayvanlar dostça yaşar, her sabah birlikte uyanır, birlikte eğlenirlerdi. Kahramanımız Tavşancık Tofi, meraklı mı meraklı, enerjik bir tavşandı. Macera denince gözleri parlar, keşfetmediği bir yer kalmasın isterdi.
Bir sabah, Tofi ormanın derinliklerinde koşarken eski bir meşe ağacının kökleri arasında parlayan bir şey gördü. Toprağı biraz kazınca, sararmış, kenarları yıpranmış bir harita çıktı ortaya. Üzerinde renkli çizgiler, semboller ve büyükçe bir kırmızı “X” işareti vardı.
“Tofi! Neler buldun öyle?” diye seslendi en yakın arkadaşı, sincabın en çevik hali Sisi.
“Sanırım bir hazine haritası!” dedi Tofi heyecanla. “Bak! Şu ‘X’ işareti genelde hazineyi gösterir, değil mi?”
Sisi gözlüklerini düzelterek haritaya baktı. “Hmm, bu yer ormanın kuzeyindeki Sisli Tepe’ye benziyor. Ama oraya gitmek çok zor. Yol dikenli ve çok karışık.”
Tofi gülümsedi. “Macera başlasın o zaman!”
İkili hemen yanlarına minik kirpi Piko’yu da aldılar. Çünkü Piko’nun burnu çok iyi koku alır, yolları bulmakta ustaydı. Üç arkadaş, haritayı takip ederek yola koyuldular.
İlk durakları Fısıltı Deresi idi. Su öyle berraktı ki içindeki balıklar bile gülümsüyordu. Ama derede geçmeleri gereken incecik bir ağaç köprüsü vardı. Sisi biraz korksa da Tofi ona elini uzattı.
“Beraber geçebiliriz, korkma,” dedi Tofi. El ele vererek karşıya geçtiler.
Sonra, dev yapraklı ağaçların arasında yol alan üçlü, haritada işaretli ikinci noktaya ulaştı: Şarkı Söyleyen Mağara. İçeri girdiklerinde yankılanan seslerle birlikte mağara kendi kendine melodiler mırıldanıyordu. Bu seslerin arasında bir cümle gizliydi:
“Kalbiniz temizse, yolunuzu yıldız çizer.”
Üç arkadaş başlarını gökyüzüne kaldırdı. Mağaranın tavanında minik deliklerden yıldız ışıkları içeri süzülüyordu. Işıklar bir çizgi oluşturmuştu ve bu çizgi haritadaki yönü doğruluyordu.
Uzun bir yürüyüşün ardından sonunda Sisli Tepe’ye vardlar. Tepeyi saran sisin içinden geçmek zordu ama Piko’nun keskin burnu sayesinde yollarını kaybetmediler.
Kırmızı “X” işaretinin olduğu noktaya geldiklerinde, büyük bir taşın altında eski bir sandık buldular. Sandığı açtıklarında içi altınlarla ya da mücevherlerle değil, kitaplarla, oyunlarla ve el yazması bir mektupla doluydu.
Mektubu Tofi yüksek sesle okudu:
“Gerçek hazine, dostluk, cesaret ve birlikte geçirilen zamanlardır. Bu kutuyu bulanlar, ormanın yeni koruyucuları olsun.”
Üç arkadaş birbirlerine baktı. Gülümsediler. Çünkü o gün boyunca yardımlaşmış, korkularını yenmiş ve en önemlisi, unutamayacakları bir macera yaşamışlardı.
O günden sonra ormandaki her hayvan bu üçlünün macerasını konuşur oldu. Ve Tofi, Sisi ve Piko, ormanın neşe dolu koruyucuları olarak yeni keşiflere hep birlikte devam ettiler.