Yavru Köpek Miko ve Gölgesi

Ormanın kenarında, küçük bir kulübede yaşayan minik bir yavru köpek vardı. Adı Miko idi. Miko yumuşacık kahverengi tüyleri, kocaman kulakları ve bir o kadar da merak dolu gözleriyle günlerini keşifle geçirirdi. Her sabah güneşin doğuşuyla uyanır, ufacık patileriyle bahçeye koşar, çimenlerin arasındaki uğur böceklerini kovalamaya bayılırdı.

Bir sabah, her zamanki gibi kulübenin önünde zıplayıp oynarken bir şey dikkatini çekti. Toprağın üzerinde, tıpkı kendisi gibi duran karanlık bir şekil vardı. Ne yapsa o da aynısını yapıyordu. Zıpladı, o da zıpladı. Oturdu, o da oturdu. Kafasını eğdi, o da eğdi.

– “Bu da ne böyle? Beni taklit ediyor!” dedi Miko biraz şaşkın ama aynı zamanda heyecanla.

O gün boyunca gölgesiyle oyunlar oynadı. Hatta ona bir isim bile verdi: Koko. “Madem beni hiç yalnız bırakmıyor, o zaman onunla arkadaş olabiliriz” diye düşündü.

Ormanın derinliklerine doğru ilerlerken Miko, Koko’nun hep peşinden geldiğini fark etti. Ne kadar uzağa giderse gitsin, Koko da onunla geliyordu. Bu durum Miko’ya cesaret verdi. Artık daha önce hiç gitmediği patikalara bile adım atıyordu.

Ama sonra işler biraz değişti.

Dere kenarına ulaştığında Miko, suyun içindeki yansımasına baktı. Ama bu sefer gölgesi suyun içinde eğri büğrü görünüyordu. Aniden ayağı kaydı ve suya doğru savrulmak üzereyken bir şey oldu: Gölgesi, yani Koko, bir anlık hareketle sanki “Dur!” der gibi suyun üstünde titredi.

Miko hemen durdu. Kalbi küt küt atıyordu. Geriye çekildi ve oturup düşünmeye başladı. “Koko beni uyardı mı? Yoksa bu sadece benim korkum muydu?” İçinden bir ses “Koko senin bir parçan,” dedi. “Sen dikkatli olduğunda o da sakin olur. Sen korktuğunda o da titrer.”

O andan itibaren Miko, gölgesini sadece bir oyun arkadaşı olarak değil, kendi iç sesinin bir yansıması gibi görmeye başladı.

Günler geçtikçe Miko, ormanda daha bilinçli adımlarla dolaşmaya başladı. Ağaçların gölgelerine dikkat ediyor, akşam olduğunda güneşin kaybolmasıyla birlikte Koko’nun da uzaklaştığını fark ediyordu. O zamanlar biraz hüzünlense de biliyordu ki sabah olunca Koko yine yanında olacaktı.

Bir gün ormanda kaybolan minik bir sincabı buldu. Sincap korkmuş, titriyordu. Miko yaklaştı, onun gölgesine baktı. Sincabın gölgesi de tıpkı Miko’nunki gibi ürkekti. Ona sarıldı ve, “Korkma, gölgemiz bile yanımızda. Biz asla yalnız değiliz,” dedi.

O günden sonra Miko gölgesini sadece kendi güvenliği için değil, başkalarına da güven vermek için kullanmaya başladı. Koko artık sadece bir yansıma değil, Miko’nun cesaretinin sembolüydü.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu