Masallar, yüzeysel birer eğlence aracı olmanın ötesinde, çocuk gelişiminde ahlaki ve etik değerlerin temelini atan en güçlü kültürel aktarım araçlarıdır. Bir çocuğun “iyi” ile “kötü,” “doğru” ile “yanlış” arasındaki ayrımı kavrama sürecinde, hikayelerin soyut kavramları somutlaştırma yeteneği paha biçilmezdir. Bu makale, masal anlatıcılığının ahlaki muhakeme üzerindeki derin etkisini, bilimsel ve pedagojik bir perspektifle inceleyecektir.
Ahlaki Gelişim Kuramları Bağlamında Masallar
Masalların çocukların ahlaki gelişimine olan katkısını anlamak için, konuyu önde gelen gelişim psikologlarının kuramları çerçevesinde incelemek kritik öneme sahiptir.
Jean Piaget ve Ahlaki Yargının İki Aşaması
Piaget’ye göre çocuklar, ahlaki yargılarını iki ana aşamada geliştirirler:
Dışa Bağlı Ahlak (0-10 yaş): Kural, mutlak ve değişmez olarak kabul edilir. Eylemin sonucu, niyeti değil, ahlaki yargıyı belirler (Heteronom Ahlak). Masallardaki katı “ceza ve ödül” mekanizmaları bu aşamadaki çocuğa hitap eder.
Özerk Ahlak (10+ yaş): Kuralların esnek olduğu, niyetin sonuçtan daha önemli olduğu anlaşılır (Otonom Ahlak). Bu aşamada, masallardaki karakterlerin neden öyle davrandığı üzerine yapılan tartışmalar önemlidir.
Lawrence Kohlberg’in Ahlaki İkilemleri
Kohlberg’in kuramı, ahlaki gelişimi üç seviye ve altı aşamada inceler. Masallar, özellikle ahlaki ikilemleri barındıran yapısıyla, bu gelişimsel sıçramaları destekler:
Gelenek Öncesi Seviye: Çoğu çocuk masalı bu seviyeye (İtaat ve Ceza, Bireyselcilik) odaklanır. Masal kahramanlarının “kurala uymamanın bedeli” ile karşılaşması.
Geleneksel Seviye: “İyi çocuk” (toplumsal uyum) ve “Kanun ve Düzen” aşamaları. Masallar, toplumsal beklentilere uygun davranmanın önemini vurgular.
Masalların Ahlaki Değerleri Somutlaştırma Mekanizması
Soyut kavramlar, çocuklar için zorlayıcıdır. Masallar, bu soyut değerleri anlaşılır ve duygusal olarak etkileyici hale getiren güçlü bir dil ve yapı kullanır.
Karakter Polarizasyonu: Masallarda iyilik (kahraman) ve kötülük (antagonist) genellikle net bir şekilde ayrılmıştır. Bu keskin ayrım, küçük çocukların ahlaki sınırları kolayca tanımlamasına yardımcı olur.
Sembolizm: Kötü kalpli üvey anne, açgözlülüğü; bilge yaşlı adam, rehberliği ve dürüstlüğü sembolize eder. Semboller, ahlaki dersi bellekte kalıcı kılar.
Adalet Duygusu: Masallar, neredeyse evrensel olarak bir “kozmik adalet” duygusuyla sonuçlanır. İyi eylemler ödüllendirilirken, kötü eylemler cezasız kalmaz. Bu, çocuğun dünyayı güvenli ve öngörülebilir bir yer olarak algılamasını sağlar.
Pedagojik Uygulama: Ebeveyn ve Eğitimciler İçin Stratejiler
Masalların ahlaki potansiyelini maksimize etmek, sadece masalı okumaktan fazlasını gerektirir. Aktif tartışma ve rehberlik esastır.
Masal Sonrası Tartışma Yöntemleri:
Niyet vs. Sonuç: Kahramanın bir eylemi sonucunda kötü bir şey olsa bile, “Amacı kötü müydü, yoksa yardım etmek mi istedi?” sorusunu sorarak niyetin önemini vurgulayın. (Özerk ahlaka geçişi destekler).
Alternatif Senaryolar: “Kötü karakter farklı bir seçim yapsaydı ne olurdu?” veya “Kahraman yerine sen olsaydın, ne yapardın?” gibi sorularla eleştirel düşünme ve empati geliştirilir.
Duygusal Etki: “Karakter kendini kötü hissettiğinde sen ne hissettin?” sorusu, çocuğun empati yeteneğini doğrudan hedef alır ve masalın duygusal bağını güçlendirir.
Ahlaki Gelişim İçin Önemli Masal Temaları:
Dürüstlük ve Güven: (Örnek: Pinokyo, Kırmızı Başlıklı Kız)
Merhamet ve Affedicilik: (Örnek: Güzel ve Çirkin)
Azim ve Çalışkanlık: (Örnek: Külkedisi, Üç Küçük Domuzcuk)
Empati ve Fedakârlık: (Örnek: Kurşun Asker)
Kültürel Miras ve Evrensel Ahlak
Masallar, binlerce yıldır aktarılan kültürel ve ahlaki değerlerin birer deposudur. Her kültürün masalları farklı detaylara sahip olsa da, dürüstlük, cesaret ve adalet gibi temel ahlaki değerler evrenseldir. Bu evrensel temalar, çocukların küresel etik bilinci geliştirmesine zemin hazırlar. Masallar, çocuğa “insan olmanın” temel kurallarını sunan ilk ve en etkili etik rehberlerdir.






