“Kırmızı Başlıklı Kız” masalı, çocuklarımıza ebeveynlerinin sözünü dinlemenin ve tanımadığımız kişilerle konuşmamanın önemini anlatan, nesillerdir sevilen bir hikayedir. Bu masalın sonunda, çocuğunuzla “yabancı” kavramı ve güvenlik kuralları hakkında nasıl sohbet edebileceğinize dair pedagojik notlarımızı ve eğlenceli sorularımızı bulabilirsiniz.
Kırmızı Başlıklı Kız
Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, yemyeşil ormanın hemen yanındaki şirin, küçük bir evde annesiyle yaşayan tatlı bir kız çocuğu varmış.
Bu kızı en çok ninesi severmiş. Ninesi ona, kırmızılar içinde, başlığı olan çok güzel bir pelerin örmüş.
Kız bu pelerini o kadar çok severmiş ki, üzerinden hiç çıkarmazmış. Bu yüzden köydeki herkes ona “Kırmızı Başlıklı Kız” dermiş.

Bir gün annesi mutfakta güzel kokulu kurabiyeler ve taze süt hazırlamış. Bunları bir sepete koymuş.
“Kızım,” demiş. “Ninen biraz rahatsızlanmış. Lütfen bu sepeti ona götür. Ama sana söylediğim şeyi sakın unutma.”
Kırmızı Başlıklı Kız sormuş: “Neyi unutmayayım anneciğim?”
Annesi ciddiyetle cevaplamış: “Sakın ormandaki patikadan ayrılma. Ve yolda tanımadığın hiç kimseyle konuşma. Söz mü?”
Kırmızı Başlıklı Kız, “Söz anneciğim!” demiş ve sepeti alıp neşeyle yola koyulmuş.
Orman çok güzelmiş. Kelebekler uçuşuyor, kuşlar ötüyormuş. Kırmızı Başlıklı Kız, ormanda yürürken annesinin sözünü unutarak patikadan biraz ayrılmış. “Ne güzel çiçekler!” demiş. “Nineme biraz da bunlardan toplayayım.”
O çiçek toplarken, çalıların arkasından onu izleyen biri varmış: Kurnaz ve aç bir kurt!
Kurt, birden Kırmızı Başlıklı Kız’ın önüne çıkmış. “Merhaba küçük kız,” demiş kalın sesiyle. “Böyle acele acele nereye gidiyorsun?”
Kırmızı Başlıklı Kız, kurdun kötü biri olduğunu bilmiyormuş. Annesinin sözünü tamamen unutmuş. “Ninem hastalandı da,” demiş. “Ona sepetimde kurabiye ve süt götürüyorum.”
Kurt sormuş: “Peki, ninen nerede oturuyor?”
Kırmızı Başlıklı Kız, ormanın sonundaki büyük çam ağacının yanındaki evi tarif etmiş.
Kurt aklından kötü bir plan geçirmiş. “Ne güzel! Şu ileride daha da güzel çiçekler var, onlardan da toplamak ister misin?” demiş. Kızı oyalamak istemiş.
Kırmızı Başlıklı Kız çiçeklere dalarken, kurt koşarak kestirme yoldan ninenin evine varmış.
Kapıyı tıklatmış. Tak, tak, tak!
İçeriden ninenin zayıf sesi gelmiş: “Kim o?”
Kurt, sesini incelterek cevap vermiş: “Benim nineciğim, Kırmızı Başlıklı Kız. Sana yiyecek getirdim.”
Nine, “Ah canım torunum, kapı açık, içeri gir,” demiş.
Kurt hemen içeri atlamış ve yatakta yatan zavallı nineyi bir lokmada yutuvermiş. Sonra ninenin geceliğini giymiş, şapkasını takmış ve yorganın altına girip beklemeye başlamış.
Biraz sonra Kırmızı Başlıklı Kız da eve varmış. Kapıyı çalmış.
Kurt, yine sesini incelterek, “Kim o?” demiş.
“Benim nineciğim, Kırmızı Başlıklı Kız!”
“Kapı açık torunum, gir içeri,” demiş kurt.
Kırmızı Başlıklı Kız içeri girmiş ama bir gariplik sezmiş. Ninesi çok değişik görünüyormuş. Yorganı iyice üstüne çekmiş.
Kız yatağa yaklaşmış: “Ah nineciğim, kulakların neden bu kadar büyük?”
“Seni daha iyi duyabilmek için, yavrum.”
“Peki nineciğim, gözlerin neden bu kadar büyük?”
“Seni daha iyi görebilmek için, güzel kızım.”
“Ama nineciğim,” demiş kız, “Ağzın neden bu kadar kocaman?”
Kurt yorganı fırlatmış ve bağırmış: “SENİ DAHA İYİ YİYEBİLMEK İÇİN!”
Kurt, Kırmızı Başlıklı Kız’ı da bir lokmada yutmuş. Karnı doyduğu için hemen oracıkta horlamaya başlamış.

Neyse ki o sırada evin önünden bir oduncu geçiyormuş. Yaşlı kadının evinden gelen korkunç horultuları duymuş. “Nineciğin böyle horladığını hiç duymamıştım,” diye düşünmüş ve meraklanıp içeri bakmış.
Bir de ne görsün! Yatakta kocaman göbeğiyle uyuyan kurnaz kurt!
Oduncu hemen anlamış durumu. Elindeki baltayla kurdun karnını dikkatlice yarmış.
İçeriden önce Kırmızı Başlıklı Kız fırlamış, sonra da ninesi çıkmış. İkisi de yaşıyormuş!
Kırmızı Başlıklı Kız, “Çok korktum!” demiş. “Orman ne kadar da karanlıkmış…”
Oduncu, Kırmızı Başlıklı Kız ve ninesi, kurdun karnını ağır taşlarla doldurmuşlar. Kurt uyanınca korkup kaçmış ve bir daha o ormanda hiç görünmemiş.
Kırmızı Başlıklı Kız, annesinin sözünü dinlemediği için çok pişman olmuş. Hem ninesinden hem annesinden özür dilemiş. O günden sonra da büyüklerinin sözünden hiç çıkmamış ve tanımadığı kimseyle konuşmamış.
Ana Fikir
Bu masal, ebeveynlerimizin uyarılarının bizi korumak için olduğunu ve onların sözünü dinlemenin ne kadar önemli olduğunu anlatır. Aynı zamanda, tanımadığımız kişilere (yabancılara) güvenmememiz ve onlarla özel bilgilerimizi paylaşmamamız gerektiğini öğretir.
Ebeveynler İçin Pedagojik Notlar
- “Yabancı” Kavramını Somutlaştırın: 4-7 yaş grubu için “yabancı” soyut bir kavramdır. Bu masalı, “Tanımadığımız, annemizin ya da babamızın bize ‘bu kişi güvenlidir’ demediği herkes yabancıdır” şeklinde açıklamak için bir temel olarak kullanın. Kurdun “nazik” görünmesinin, niyetinin iyi olduğu anlamına gelmediğini vurgulayın.
- Güvenlik Kuralları vs. Korkutma: Masalın amacı çocuğu dünyadan korkutmak değil, ona güvenlik becerileri kazandırmaktır. Konuşmayı “kurtlar kötüdür” yerine, “Bizim kurallarımız var: Tanımadığımız biri bize soru sorarsa cevaplamayız, hemen güvenli bir yetişkinin (anne, baba, öğretmen) yanına gideriz” noktasına çekin.
- Hata Yapmak ve Ders Almak: Kırmızı Başlıklı Kız’ın hata yaptığını (annesini dinlemediğini) ama sonunda güvende olduğunu belirtin. Önemli olanın, hatadan ders çıkarmak ve bir daha tekrarlamamak olduğunu (masalın sonunda olduğu gibi) konuşun.
Çocuğunuzla Konuşun: Tartışma Soruları
- Annesi, Kırmızı Başlıklı Kız’a “yoldan ayrılma” ve “yabancılarla konuşma” dediğinde onu neden korumak istiyordu?
- Sence kurt, Kırmızı Başlıklı Kız’ı kandırmak için neden bu kadar çok uğraştı?
- Kırmızı Başlıklı Kız, kurdu gördüğünde annesinin sözünü hatırlasaydı, kurda ne cevap verebilirdi veya ne yapabilirdi?
- Masalın sonunda oduncunun gelip onlara yardım etmesi sana ne hissettirdi? Zor durumda kalınca kimlerden yardım isteyebiliriz?





