Tembel Kedi Masalı

Bir varmış, bir yokmuş. Yeşillikler içinde, rengârenk çiçeklerle bezeli bir köyde, Tembel adında bir kedi yaşarmış. Tembel, adından da anlaşılacağı gibi, gün boyu miskinlik yapar, gölgeli ağaçların altında uyuklar, en sevdiği işi olan tembellikle meşgul olurmuş. Köyün diğer kedileri avlanır, oyunlar oynar, etrafta koştururken, Tembel hep bir köşede uyuklarmış.

Bir gün, köyün yakınındaki ormanda büyük bir şölen düzenleneceği haberi yayılmış. Bu şölen, ormanın kralı Aslan’ın doğum günü şerefine yapılacakmış ve tüm hayvanlar davetliymiş. Köyün kedileri de bu şölene katılmak için hazırlıklara başlamışlar. Tembel ise her zamanki gibi bir ağacın altında uyukluyormuş. Arkadaşları ona seslenmiş:

“Tembel, hadi kalk! Ormanda büyük bir şölen var. Hep birlikte gidelim.”

Tembel, gözlerini hafifçe aralamış ve esneyerek cevap vermiş:

“Ah, siz gidin eğlenin. Ben burada kalıp biraz daha uyuyacağım.”

Kediler, Tembel’i ikna edemeyince onu orada bırakıp ormana doğru yola çıkmışlar. Ormanda müzikler çalıyor, hayvanlar dans ediyor, herkes neşe içinde eğleniyormuş. Tembel ise köyde tek başına kalmış, etrafta kimse olmadığı için canı sıkılmaya başlamış. Bir süre sonra karnı acıkmış ve yiyecek bir şeyler aramaya koyulmuş. Ancak köyde kimse olmadığı için yiyecek bulmakta zorlanmış. Mecburen avlanması gerektiğini anlamış, fakat tembelliğinden dolayı avlanmayı da bilmiyormuş.

Bu sırada, ormandan dönen kediler neşe içinde şarkılar söyleyerek köye geri dönmüşler. Tembel, arkadaşlarının ne kadar mutlu olduğunu görünce içten içe pişmanlık duymuş. Onlara yaklaşarak sormuş:

“Şölen nasıldı? Neler yaptınız?”

Kediler heyecanla anlatmışlar:

“Harikaydı! Aslan Kral’ın doğum gününü kutladık, lezzetli yemekler yedik, dans ettik. Sen de gelseydin keşke.”

Tembel, derin bir iç çekerek:

“Keşke ben de sizinle gitseydim. Burada tek başıma kaldım, karnım acıktı ama yiyecek bulamadım.”

Arkadaşları ona gülümseyerek:

“Bak Tembel, tembellik yaparak hayatı kaçırıyorsun. Bizimle birlikte olsan hem eğlenir, hem de yeni şeyler öğrenirdin. Artık bizimle gel, birlikte çalışalım, oynayalım.”

Tembel, arkadaşlarının haklı olduğunu anlamış ve onlara katılmaya karar vermiş. O günden sonra tembelliği bırakmış, diğer kedilerle birlikte avlanmayı, oyunlar oynamayı ve çalışmayı öğrenmiş. Hayatı daha dolu dolu yaşamaya başlamış ve gerçek mutluluğun tembellikte değil, birlikte çalışmak ve paylaşmakta olduğunu anlamış.

Böylece, Tembel Kedi artık tembel değil, çalışkan ve neşeli bir kedi olarak yaşamına devam etmiş. Köydeki herkes onu sevmiş ve saygı duymuş. Tembel Kedi’nin hikâyesi, tembelliğin insanı yalnızlığa ve mutsuzluğa sürüklediğini, çalışmanın ve paylaşmanın ise gerçek mutluluğu getirdiğini anlatan bir ders olarak dilden dile dolaşmış.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu