Sorumsuz Zürafa Wubi
Uzak diyarlarda, sıcak güneşin altında uzanan yemyeşil bir savan vardı. Bu savanda, uzun boynu ve sevimli gülümsemesiyle tanınan bir zürafa yaşardı. Adı Wubi’ydi. Wubi, savanın en uzun hayvanıydı ama ne yazık ki en sorumsuzu da oydu.
Wubi sabahları genelde geç uyanır, kahvaltısını unutur, dişlerini fırçalamaz ve çoğu zaman randevularına geç kalırdı. Annesi ona sürekli hatırlatırdı:
“Wubi, sorumluluklarını yerine getirmezsen başın derde girer!”
Ama Wubi her seferinde omuz silkerdi. “Amaan, sonra yaparım!” der, sonra da oyunlara dalardı.
Bir gün, savanda büyük bir buluşma düzenlendi. Tüm hayvanlar bu buluşmada bir araya gelip ormanın güvenliği hakkında konuşacaklardı. Herkes görevliydi. Wubi’ye de önemli bir görev verilmişti: Toplantı alanına bayrakları asmak ve konukları karşılamak.
Ama sorumsuz zürafa Wubi o sabah geç uyandı. Önce ağacta oynayan kuşları izledi, sonra kelebekleri kovaladı, sonra da unuttuğu görevi hatırladı. Koşarak toplantı alanına gitti ama her şey için çok geçti. Bayraklar asılmamış, konuklar şaşkın bir şekilde etrafa bakıyorlardı.
Fil Bobo sinirli bir şekilde Wubi’ye döndü:
“Wubi! Bu çok önemliydi! Herkes görevini yaptı ama sen yine geç kaldın!”
Wubi başını öne eğdi. Utanmıştı.
“Özür dilerim…” dedi fısıltıyla.
Toplantıdan sonra arkadaşları onunla oynamaya gitmedi. Wubi yalnız kaldı. “Sürekli bir şeyleri unutuyorum, neden böyleyim?” diye düşündü.
Ertesi sabah annesi ona nazikce yaklaştı.
“Tatlım,” dedi. “Sorumluluk sahibi olmak zor olabilir ama alışkanlık haline getirince kolaylaşır.”
Wubi, annesinin sözlerini düşündü. O gün kendi kendine bir karar aldı: “Artık sorumluluklarımı aksatmayacağım!”
İlk iş olarak küçük bir defter buldu. Her sabah yapması gerekenleri yazdı:
- Erken uyan,
- Dişlerini fırçala,
- Kahvaltı yap,
- Görevlerini kontrol et..
Wubi ertesi sabah erkenden uyandı, dişlerini fırçaladı, kahvaltısını yaptı. Defterine bakarak görevlerini yerine getirdi. Diğer hayvanlar onun değişimine çok şaşırdı!
Ertesi hafta savanda bir piknik düzenlemdi. Bu kez Wubi’ye yemekleri dağıtma görevi verildi. Herkes biraz endişeliydi ama Wubi tüm yiyecekleri zamanında getirdi, dağıttı ve pikniğin keyfini çıkardı.
“Bravo Wubi!” dedi maymun Mimi. “Artık gerçekten sorumluluk sahibi olmuşsun!”
Wubi gururla gülümsedi. “Evet, biraz çaba gerekiyormuş ama insan (ya da zürafa!) isteyince her şeyi başarabiliyormuş.”
O günden sonra Wubi savanın en güvenilir hayvanlarından biri oldu. Artık herkes ona güveniyor, görevleri gönül rahatlığıyla ona veriyordu. Wubi ise her gün küçük defterine bakmayı ihmal etmiyor, sorumluluklarını yerine getirmenin mutluluğunu yaşıyordu.
Ve böylece, sorumsuz Wubi, sorumluluk sahibi Zürafa Wubi’ye dönüştü.