Bir varmış, bir yokmuş. Çok uzaklardaki Kristal Dağları’nın eteklerinde, her şeyin parıl parıl parladığı küçük bir köy varmış. Bu köyde, kocaman gözlü ve her şeyi merak eden Arno adında küçük bir çocuk yaşarmış.
Arno’nun diğer çocuklardan çok farklı bir özelliği varmış. O, rüzgarı dindirebilir, çiçekleri istediği zaman açtırabilirmiş. Çünkü Arno, dünyanın en genç ve en yetenekli büyücü adayıymış.
Ancak Arno’nun bir sorunu varmış: Çok sabırsızmış! Bir büyüyü hemen yapamadığında ya da bir şeyi beklemek zorunda kaldığında asasını yere atar, küsermiş. Ustası Bilge Baykuş ona hep, “Gerçek büyü asa ile değil, sevgi ve sabırla yapılır Arno,” dermiş.
Bir gün köyün ortasındaki dev çeşmenin suyu kesilmiş. Köylüler susuz kalmış, bahçeler kurumaya başlamış. Arno hemen asasını kapıp çeşmenin başına koşmuş. “Ben hallederim!” diye bağırmış.
Asasını havada üç kez sallayıp en güçlü su büyüsünü söylemiş. Ama o da ne? Çeşmeden su yerine sadece rengarenk balonlar çıkmaya başlamış. Arno sinirlenmiş, “Hemen su gelsin!” diye tepinmiş.

Arno tepindikçe büyüsü daha da karışmış. Balonlar devleşmiş, köyün yollarını kapatmış. Bilge Baykuş yanına gelip usulca kanadını Arno’nun omzuna koymuş. “Öfkenle değil, kalbindeki iyilikle odaklan Arno,” diye fısıldamış.
Arno derin bir nefes almış. Gözlerini kapatmış ve susuz kalan papatyaları, susayan minik kuşları düşünmüş. Onlara yardım etmeyi gerçekten, tüm kalbiyle istemiş. Bu sefer asasını hiç sallamamış.
Sadece “Lütfen, arkadaşlarım için yardım et,” demiş. O anda yerin altından tatlı bir şırıltı duyulmuş. Kristal gibi berrak ve serin sular, gürül gürül çeşmeden akmaya başlamış.
Köylüler sevinçle dans etmeye başlamışlar. Arno o gün anlamış ki, dünyanın en güçlü büyüsü, bir başkasına yardım etmek için duyulan o samimi istektir. O günden sonra Arno, sadece asasıyla değil, kalbiyle büyü yapan gerçek bir kahraman olmuş.
Gökten üç elma düşmüş; biri Arno’nun, biri Bilge Baykuş’un, biri de bu masalı dinleyen tüm güzel kalpli çocukların başına.
İlginizi Çekebilecek Başka Bir Masal: Sihirli Fasulye Masalı
Ebeveyn Rehberi
Bu masal, çocukların duygu yönetimi ve empati becerilerini geliştirmek amacıyla kurgulanmıştır. Özellikle “sabırsızlık” ve “öfke” gibi güçlü duyguların, asıl yeteneklerimizi nasıl gölgeleyebileceğini basit bir dille anlatır. Ebeveynler için çocuğun içsel motivasyonunu keşfetmesine yardımcı olacak ipuçları sunar.
Masalın Ana Fikri
Gerçek güç ve başarı, sadece yetenekle değil; sabır, sakinlik ve başkalarına yardım etme isteğiyle elde edilir. Öfke ile hareket etmek işleri zorlaştırırken, sevgi ve niyetle hareket etmek mucizeler yaratır.
Ebeveynler İçin Notlar
Duygu Düzenleme: Arno’nun öfkelendiği sahnede, çocuğunuzla “Sen de bazen bir şeyi yapamadığında Arno gibi hissediyor musun?” diyerek duygularını tanımasını sağlayın.
Sabrın Değeri: Büyünün hemen gerçekleşmemesi, günümüz dünyasındaki “hızlı tüketim” alışkanlığına karşı bir sabır dersi niteliğindedir.
İçsel Niyet: Başarıya giden yolun sadece araçlar (asa) değil, niyet (yardım etme isteği) olduğunu vurgulayın.




