Devler Diyarı Masalı
Bir varmış, bir yokmuş; evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, uzak diyarlarda “Devler Diyarı” adında esrarengiz bir ülke varmış. Bu diyar, yüksek dağların ardında, sık ormanların ötesinde yer alırmış ve burada devler yaşarmış. Devler, insanlardan uzak durur, kendi hallerinde yaşarlarmış.
Bir gün, cesur ve meraklı bir genç olan Ali, köyünde devlerle ilgili anlatılan hikâyeleri duydukça, Devler Diyarı’nı keşfetmeye karar vermiş. Annesi ve babası, onun bu tehlikeli yolculuğa çıkmasını istemeseler de, Ali’nin kararlılığı karşısında çaresiz kalmışlar. Ali, yanına biraz yiyecek ve su alarak, sabahın erken saatlerinde yola koyulmuş.
Günlerce yürüyen Ali, sonunda Devler Diyarı’na ulaşmış. Burası, devasa ağaçlar, büyük kayalar ve yüksek şelalelerle dolu, büyüleyici bir yerdi. Ali, etrafı hayranlıkla incelerken, uzaktan gelen gürültülü sesler duymuş. Saklanarak sesin kaynağına doğru ilerlemiş ve sonunda bir grup devin, büyük bir ateş etrafında toplandığını görmüş.
Ali, devlerin dilini anlamasa da, onların dostça sohbet ettiklerini fark etmiş. Cesaretini toplayarak saklandığı yerden çıkmış ve devlerin yanına yaklaşmış. Onu gören devler, önce şaşırmışlar, sonra gülümseyerek Ali’yi selamlamışlar. İçlerinden biri, insan dilinde konuşarak, “Hoş geldin küçük insan! Buraya nasıl geldin?” diye sormuş.
Ali, devlere olan merakını ve onları tanımak istediğini anlatmış. Devler, Ali’nin cesaretini ve samimiyetini takdir ederek, onu misafir etmeye karar vermişler. Ali, devlerin arasında günler geçirmiş; onların yaşamlarını, geleneklerini öğrenmiş. Devlerin aslında barışçıl ve dost canlısı olduklarını, insanlardan sadece korktukları için uzak durduklarını anlamış.
Bir gün, devlerin lideri Ali’ye yaklaşmış ve ona, “Senin gibi cesur ve iyi kalpli bir insan sayesinde, insanlar ve devler arasında dostluk kurulabilir. Köyüne döndüğünde, bizim hakkımızda gerçekleri anlatır mısın?” diye sormuş. Ali, seve seve kabul etmiş ve devlerle vedalaşarak köyüne dönmüş.
Köyüne vardığında, ailesi ve köylüler Ali’yi merakla karşılamışlar. Ali, onlara Devler Diyarı’nda yaşadıklarını, devlerin dost canlısı olduklarını anlatmış. Başta kimse inanmasa da, Ali’nin ısrarı ve samimiyeti sayesinde, köylüler devlerle tanışmaya karar vermişler.
Bir grup köylü, Ali’nin rehberliğinde Devler Diyarı’na gitmiş ve devlerle tanışmışlar. İki taraf da birbirini tanıdıkça, aralarındaki önyargılar kırılmış ve güçlü bir dostluk kurulmuş. Artık insanlar ve devler, birlikte çalışır, birbirlerine yardım ederlermiş. Bu dostluk sayesinde, her iki diyar da daha mutlu ve huzurlu bir yer haline gelmiş.
Ali’nin cesareti ve iyi niyeti, iki farklı dünyayı bir araya getirmiş ve dostluğun, sevginin gücünü herkese göstermiş. Gökten üç elma düşmüş; biri Ali’ye, biri devlere, biri de bu masalı dinleyenlere…