Ormanda Kaybolan Minik Tavşan
Bir zamanlar yemyeşil bir ormanda Minik adında bir tavşan yaşardı. Minik, bembeyaz tüyleri ve kocaman kulaklarıyla ormandaki herkesin sevgilisiydi. Ancak Minik’in en büyük merakı, ormanın dışındaki dünyayı keşfetmekti.
Bir sabah Minik, ormanda dolaşırken rengârenk kelebeklerin peşine takıldı. Koştu, zıpladı ve kelebekleri takip ederek çok uzaklara gitti. Bir süre sonra fark etti ki, etrafındaki ağaçlar değişmişti. Minik, yolunu kaybettiğini anladı.
Minik, önce çok korktu. Etrafına baktı, ancak hangi yoldan geldiğini hatırlayamadı. Tam o sırada bir sincap yanına yaklaştı. Sincap, Minik’in üzgün yüzünü görünce sordu:
“Ne oldu, Minik? Neden bu kadar üzgünsün?”
Minik, yolunu kaybettiğini anlattı. Sincap gülümsedi ve, “Üzülme! Sana yardım edeceğim,” dedi.
Sincap, Minik’i önce baykuş Bilge’nin yanına götürdü. Bilge, ormanın en yaşlı ve en bilge kuşuydu. Bilge, Minik’e sordu:
İlginizi Çekebilir: Sinbad’ın Yedi Yolculuğu
“Ormanda neler gördün? Hangi çiçekler, hangi ağaçlar vardı?”
Minik, yolda gördüğü büyük meşe ağacını, mavi çiçekleri ve kelebekleri anlattı. Bilge baykuş düşündü ve, “Ah, sen kuzey tarafına gitmişsin! Seni eve götürmek için sincabın yol göstermesi yeterli olacak,” dedi.
Sincap ve Minik birlikte yola koyuldular. Minik, yolda birçok yeni hayvanla tanıştı: bir kaplumbağa, bir kirpi ve hatta su kenarında oynayan yavru ördekler. Hepsi Minik’e yardım etmeye hazırdı.
Sonunda Minik, tanıdığı bir çalılığı gördü. Sevinçle zıplayarak evine geri döndü. Ailesi, Minik’i görünce çok mutlu oldu. Minik, artık ormanda keşif yaparken daha dikkatli olacağına söz verdi.
O günden sonra Minik, arkadaşlarıyla birlikte ormanda keşif yapmaya devam etti ama asla tek başına gitmedi. Ve böylece Minik, hem maceracı ruhunu kaybetmedi hem de dostluğun önemini öğrendi.